Sofralara Ulaşan Fazla Lezzetler: Kaptın Kaptın ile Sürdürülebilir Alışveriş

Bir fırının kepenkleri kapanırken raflarda kalan sıcak poğaçaları düşünün. Akşamın kalabalığı dağıldığında, vitrinde hâlâ ışıl ışıl görünen pastaları… Gün boyu onlarca elin değdiği, özenle hazırlanmış yemekler, sandviçler, tatlılar… Ama ertesi sabah satılamayacakları için çöpe giden koca bir emek.

Türkiye’de Gıda İsrafının Boyutu

Türkiye’de her yıl milyonlarca ton gıda çöpe gidiyor. Bu israfın önemli bir kısmı da işletmelerin gün sonunda ellerinde kalan ürünlerinden kaynaklanıyor. Oysa bu ürünler bozulmuş değil taptaze, güvenle tüketilebilir halde. Sadece raf ömürleri kısa, ertesi gün satılamayacaklar. Çoğu zaman çöpe gitmeleri hem işletmelerin zarar etmesine hem de çevrenin yükünü artmasına sebep oluyor.

Kaybolan Lezzetler, Kaybolan Fırsatlar

Bir düşünün; bir kafenin gün sonunda satılamadığı için çöpe attığı onlarca sandviç aslında ertesi gün işe giden gençlerin öğle yemeği olabilirdi. Bir pastanenin vitrininde kalan tatlılar, akşam çayında bir aileyi mutlu edebilirdi. İşte tam da burada hem israfı azaltacak hem de işletmeye kazandıracak yeni bir yol gerekiyor.

Çözüm: Kaptın Kaptın

Kaptın Kaptın tam olarak bu ihtiyaca cevap veriyor. Uygulama sayesinde işletmeler, gün sonunda satılamayan ürünlerini indirimli şekilde kullanıcılarla buluşturabiliyor. Böylece çöpe gidecek ürünler değer kazanıyor, işletmeler zarar etmek yerine yeni müşteriler kazanıyor. Tüketiciler içinse uygun fiyatlarla taze ürünlere ulaşmanın yolu açılıyor.

Ekonomik ve Çevresel Katkılar

Bu model sadece ekonomik değil çevresel fayda da sağlıyor. Çöpe giden her tabak yemek; üretim sürecinde kullanılan suyun, enerjinin ve emeğin de boşa gitmesi demek. Gıdaları değerlendirmek, karbon ayak izini azaltmak anlamına geliyor.

Üçlü Fayda Modeli

Kısacası Kaptın Kaptın, işletmelerin gün sonunda çöpe gidecek ürünlerini kurtararak üçlü bir fayda yaratıyor: İşletmeler için kazanç, tüketiciler için tasarruf, gezegen için daha sürdürülebilir bir gelecek.

Kalplerden Sofralara

Bir sonraki defa gece yarısı kepenkler kapanırken vitrinde kalan yiyecekleri gördüğünüzde hatırlayın: Onların kaderi çöp olmak zorunda değil. Doğru zamanda doğru yerde, yeni sofralara ulaşabilirler.